28 Şubat 2011 Pazartesi

Tahir İle Zühre

TAHİR İLE
ZÜHRE
Sevgilim,
Tahir olmak da ayıp değil,

Zühre olmak da...
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil!
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte;
Yani yürekte, yürekte...
Mesela bir barikatta dövüşerek,
Mesela kuzey kutbunu keşfe giderken,

Mesela denerken damarlarında bir serumu,
Ölmek ayıp olur mu?
Olmaaaaz...
Sevgilim,
Tahir olmak da ayıp değil,

Zühre olmak da...
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil!
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte;
Yani yürekte, yürekte...
Seversin dünyayı doludizgin
Ama o bunun farkında değildir!

Ayrılmak istemezsin ondan;
Ama o senden ayrılacak!

Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın seni sevmesi şart mı,
Değil...
Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi,

Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil,
Zühre olmak da...

Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil!
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte;
Yani yürekte, yürekte gülüm yürekte...

Hoşgeldin kadınım...
Yorulmuşsun,
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını...
Ne gül suyu,
ne gümüş leğenim var...
Susamışsındır sevgilim;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim...

Acıkmışsındır,
Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam;
Memleket gibi esir ve yoksuldur odam...
Hoşgeldin kadınım, kadınım hoşgeldin;
Hoşgeldin gülümmm...

Ayağını bastın odama,
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi...
Kurban olduğum güldün : )
Güldün;

Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın;
Avuçlarıma döküldü inciler..


Gönlüm gibi zengin,
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoşgeldin ka-dı-nım
Hoşgeldin kadınım


Hoşgeldin sevgilim
Hoşgeldin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder